13-16 Ağustos 2017 tarihleri arasında ABD Las Vegas’da organize edilen ve Türkiye Milli katılımı İHKİB (İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) tarafından organize edilen “MAGİC SHOW” fuarını, OTİAD’ı temsilen ziyaret eden Başkan İlker Karataş söz konusu fuar ile ilgili izlenim ve değerlendirmelerini aşağıdaki şekliyle paylaşmıştır.
“ Hâlihazırda dünyanın en büyük ithalatçısı olan Amerika Birleşik Devletleri, yıllık 2.3 trilyon dolarlık ithalatı ile herkesin girmeye can attığı büyük bir perakende pazarı. Aynı şekilde 104 milyar dolarlık konfeksiyon ithalatıyla tekstil ve hazır giyim sektörü için de oldukça cazip konumda. Zorlu rekabet koşullarına sahip bu pazara girmenin en geçerli araçlarından birisi fuarlar olunca, tekstil ve hazır giyim sektörümüz için Las Vegas’da yılda iki kez yapılan ve dünyanın en önemli fuarları arasında gösterilen ‘Magic Show’ Amerikan pazarına girişin anahtarını sunduğu söylenebilir. Las Vegas’a yakışan isminin işaret ettiği sihir ve gösteri, davetkâr bir biçimde bu anahtarın kolay erişilebilir olduğu hissini verse de tahmin edildiği üzere bu o kadar kolay değil. Çünkü sizinle birlikte dünyanın dört bir yanından marka ve firmalar bunun için burada. Bir tarafta mal ve hizmet üretenler, diğer tarafta profesyonel alıcılar ve tedarikçiler… Binlerce katılımcı, tamamen gerçek argümanlar üzerinden, belirli kurallar ve standartlara dikkat ederek kendi gösterisini hazırlıyor. Hedef kitleye dokunduğunda da o sihri ortaya çıkarmış oluyor.
13-16 Ağustos 2017 tarihinde gerçekleştirilen ve Türkiye’nin İHKİB organizasyonu ile milli katılım gerçekleştirdiği bu sezonki fuar, iki ayrı alanda 11 ayrı bölümde hazır giyim sektörünün tüm bileşenlerine yer verdi. Türk firmaların Şubat ayında daha fazla ilgi gösterdiği fuardan edindiğim izlenim; özellikle kadın-erkek günlük giyim üreticileri için oldukça cazip olması. Ayrıca Magic Las Vegas’da düzenli olarak daha çok katılımcı ile var olmamız önemli gözüküyor; ancak fuarın genel havasına bakıldığında nicelikten çok nitelikli katılım biraz daha önem kazanıyor.
Bizlerin her şeyden önce bu lige çıkmak için hazır olmamız gerekiyor. Daha dil sorununu çözmeden, dış ticaret yöntemlerini bilmeden, üretim planlama, kaynak kullanım gibi konularından bihaber ve rekabeti güçlendirecek kurumsal kaynak yönetimi (ERP) gibi konuları çözmeden buralara gelme cesaretini göstermek başarılı olacağımız sonucunu maalesef getirmiyor. Ayrıca bu tür platformlarda firmalarımızın menfaatlerinin yanında ülke imajının da son derece önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Bireysel başarısızlıkların uzun vadede ülke imajını ciddi bir biçimde zedeleyeceği muhakkak... Bunu söylerken kimsenin cesaretini kırmak istemiyorum sadece firmalarımıza bir üst ligde kendilerini neyin beklediğini bilerek, bu konularda kendilerini geliştirme kararlılığını göstermeleri gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Bu işte tecrübeli olabiliriz ama bu her şeyi biliyoruz anlamına gelmiyor. Sürekli kendini yenileyen ve değişen bir sektörde olduğumuzu, ancak bu değişime ayak uyduranların ayakta kalacağını unutmamak gerekiyor.
Fuarlar ihracat kapısının anahtarını elinde tutan önemli organizasyonlardır. Önce kendimizi, üretim ve tasarım kabiliyetimizi doğru konumlandıralım; sonra hangi fuarda nasıl yer alacağımıza karar verelim; başarı kendiliğinden gelecektir.Saygılarımla,
İlker Karataş